26 Ocak 2008 Cumartesi

GÖKYÜZÜNÜ KİMSEM BİLDİM SOKAĞI



GÖKYÜZÜNÜ KİMSEM BİLDİM SOKAĞI

kırmızı kiremitlerin gölgesinde suluboya
bir resmin kimsesizliğiyle
durmaktan kapkararmış
gökyüzünü kimsem bildim sokağı
kopuk bir düğme bir çın bir bilye
boş evler küs balkonlar bulaşıcı
sessizi ik hayata bahane

emanete bırakılmış eşya
hiç gitmemiş gelmemiş
budanıp yeşermemiş
gibi eksik gibi kayıp
ikiye geç bire erken
say ki kına gecesi ertesinden
gibi saklı gibi ayıp

ölüme kıyas
göğsünde künye
gibi kapanırken gül
gökyüzünü kimsem bildim
sokağında kadınlar
aynı şarkıyla gömülür:

avcumdaki yıldızı
asacak gök kalmadı
bu bin yıl da yağmadı kar
bu bin yıl da
kırmızı kiremitlerin altında
gökyüzü kimsenin olmadı

(Akatalpa 77, Mayıs 2006)